Adana’da bir haftasonu15 Kasım 201429 YorumKategori : Adana , Yurt içi Seyahatleri31 Bu yılın mayıs ayında Antakya'da "Haytalı asla bicibici değildir!" uyarısını görmemle bicibiciyi merak etmeye başladım. Her ilin kendine özgü yiyecekleri, tabirleri oluyor ve aynı ülke içinde yaşıyor olsak da diğer illerde neler olup bittiğini bilmiyoruz aslında… Türkiye'nin bir yerinde insanlar "şırdan" diye bir şey yiyorlarmış ama bizim Ege'de bundan hiç haberimiz yokmuş…Adana benim için böyle bir sır perdesiydi. Türkiye'nin 5. büyük ili diyorlar ama ben bu kocaman ilden kimseyi tanımıyordum… Kebabı güzel, kebabı acılı onu biliyorum! Bicibici de ne ilginç kelime öyle, hiç duymamıştım. Dur en iyisi şu Adana'yı biraz tanımaya çalışayım. 01 Adana'yı tanıyalım…Antakya'dan sonra haziran ayında Adana biletlerine bakmaya koyuldum. İzmir'den cuma akşam gidiş pazar akşam dönüş makul saatlerde direkt uçuşların olduğunu gördüm, üstelik de uygun fiyatlarda. Hemen kafamda bir tarih belirleyip satın aldım… Daha 4 ay vardı gitmemize ama olsun, bir işimiz çıkarsa da yakarım bileti, risk almaya değer. Biletimizi alırken Adana'da yakinen tanıdığım kimse yoktu, ama tesadüf bu ya, blog aracılığı ile benim gibi gezmeyi seven bir meslektaşımla sohbet etmeye başladık. O da Adanalı'ymış! Sevgili Didemle blogdan tanıştık ama kısa zamanda samimiyeti ilerlettik ve kendisi hemen her gün mesajlaştığım bir arkadaşım haline geldi. Adana'ya gidince de muhabbeti koyultup tüm haftasonu beraber gezdik. Bu sebeple bizim Adana gezisi hem bilgilendirici, hem de konforlu bir gezi oldu 🙂Adana'ya Ne Zaman Gitmeli?Yaz hariç gidilebilir diye tahmin ediyorum. Ama en güzel ayları Nisan ve Mayısmış. Bu tarihlerde şehir portakal kokuyormuş… Nisan'da düzenlenen portakal festivaline denk gelirseniz tadından yenmez. Biz ekim sonunda gittik, gezmek için idealdi. Ekim – Kasım ayları da düşünülebilir.İlla festival olsun derseniz aralık ayında Adana'da "Dünya Rakı Günü" kutlamaları çok coşkulu oluyormuş… Bu seneki tarih 13 Aralık 2014müş, rakıseverlere duyrulur!Adana'ya UlaşımBiz uçak ile ulaştık. Küçük bir havaalanı, öyle körük filan yok. Uçaktan inip binaya yürüyorsunuz. İzmir'den bile hem Sun Express hem de Pegasus direkt uçuyor. Uygun fiyatlı bilet bulmak kolay.Adana içi UlaşımHavaalanından merkeze taksi ile gitmek gerekiyor. Çevre illere Havaş var ama şehiriçi yok. Taksi 20-25 tl tutuyor. Şehiriçinde minibüslere binebilirsiniz veya taksi kullanabilirsiniz, çok pahalı değil.Bazı yerlerde otobüs durakları kapalı ve klimalı. Dubai'den neyin eksik Adana?Yolun karşısında kapalı bir otobüs durağı görüyoruzAdana'da KonaklamaDidem'in tavsiyesi ile merkezi yerden bir otel bulmayı başardık. Otelimiz Akkoç Butik Otel, Adana'nın hareketli caddelerinden Atatürk Caddesi ve Gazi Paşa'nın arasındaydı, Ziya Paşa'ya da çok yakındı. Az sonra anlatacağım "Eski Adana" bölgesine de 15-20 dakikada yürümek mümkündü.Akkoç Otel'de 2 gece konaklamaya 280 tl ödedik. Odası gayet moderndi, açık büfe kahvaltı da fiyata dahildi. Telefonla aradığımda otelde konaklamak için evli olmamız gerektiği söylendiğinde biraz gıcık olmuştum ama otelde personelin ilgisi ve otelin güzelliği kızgınlığımı unutturdu. Kısacası evlilere, ailelere veye hemcinsi ile konaklayacaklara tavsiye edebileceğim bir otel 🙂Adana'da Gezilecek YerlerAdana malumunuz pek turistik bir yer değil. Benim gibi meraklılar veya kebapseverler gittiğinde ise pişman olmayacaktır. 3-4 saatte az sonra anlatacağım tarihi bölüm gezilir. Gerisinde de Adana'nın göl kenarında veya canlı caddelerinde takılabilirsiniz. Belki 1 gün Mersin'e geçebilirsiniz.Adana'da rastladığım GoAdana dergisi Adana Gezi Rehberini hazırlarken bana çok yardımcı oldu. Oradan bulduğum haritayı da baştan ekliyorum ki gezilecek yerlerin konumunu kafanızda hayal edebilin… Adana'da gezilecek yerler haritasıBiz gezmeye sadece Adana'nın değil, Türkiye'nin en büyük parkı olan Merkez Park'tan başladık. Türkiye'de böyle bakımlı parklar görmeye alışkın olmadığımız için biraz şaşırdığımızı itiraf edeyim.Spor yapanlar, güneşin keyfini çıkaranlar, gelinlikle fotoğraf çekilenler ve yer yer dilenenler ile renkli görüntülere sahne olan bir yerdi.Adana Merkez ParkAdana Merkez Park çok bakımlıydıPark 2004 yılında yapılmış, bu tarihten önce bu alan otogar olarak kullanılıyormuş.Parkın güneyinde heybetli bir cami var, Sabancı Merkez Camii. Hem Türkiye'nin, hem de Ortadoğu'nun en büyük camisi burası. 6 minareli bu cami Sultan Ahmet Camii'nden esinlenerek inşa edilmiş, içerisi 20000 kişi alabilcek kapasitedeymiş.Sabancı Merkez CamiiÇok modern bir cami olduğunu söyleyebilirim, ayakkabılarınızı poşete koyup içerideki ayakkabılıklara yerleştiriyorsunuz. Kolonlara klimalar gizlilikle yerleştirilmiş. Ramazanda ise çeşmelerinden şerbet akıyormuş…Merkez parkta yüzünüzü Sabancı Camii'ne döndüğünüzde sağda Arkeoloji Müzesi olacak. Ama kapalı! Hiç boşuna yorulmayın. Etnoğrafya Müzesi ile birleşip daha büyük bir binaya taşınıyorlarmış.Seyhan Nehri boyunca ilerleyip Seyhan Caddesi'ni bulduğunuzda cadde üzerinde yanyana eski tip konaklar göreceksiniz. Sarı renkte olan konak Suphi Paşa Paşa Konağı yani Atatürk Müzesi.Suphi Paşa Konağı Ramazanoğulları Beyliği'nin mirası. Zamanında Atütürk Adana'yı ziyaret etmiş ve bu konakta kalmış. Konak şu an Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi olarak hizmet veriyor, giriş ücretsiz. Konağı gezerken güvenlik görevlisi de bizimle geziyor ve bilgiler veriyor. Kendisini çok seviyoruz, ne kadar yardımsever biriydi!Atatürk'ün çalışma masasıAtatürk'ün kaldığı odada halının aynen durduğunu, diğer aksesuarların değiştiğini söyledi. Bir zamanlar Atütürk'ün o halıya basmış olduğunu düşünmek hoş bir histi…Atatürk Müzesi'nin yanındaki konak ise Adana Sinema Müzesi. Sinemada emeği geçmiş Adanalıların balmumu heykellerinin, resimlerinin, film afişlerinin oldığu bir müze. Meğer ne çok tanıdığımız Adanalı varmış diyoruz!Yılmaz Güney ve OlgunAdanalı veya yolu Adana'dan geçmiş ne kadar çok ünlü varmış meğer…Kıvanç Tatlıtuğ da bir Adanalı olarak sinema müzesinde yerini almış…Bu müze bize Yeşilçam'da nostaljik bir yolculuk yaşatıyor. Girişi yine ücretsiz.Konakların yanında tarihi Otel Bosnalı'yı göreceksiniz. Adana'nın tarihi yerlerine yakın olmak isterseniz bu konak otelde konaklayabilirisiniz. Kalmasanız da terasında bir şeyler içmek mümkünmüş.Müzeleri bitirip nehir kıyısında yürümeye devam ettiğimizde Adana'nın meşhur Taş Köprü'süne varmış bulunuyoruz… Bu köprü Hititliler döneminde yapılmış, Romalılar döneminde taşlaştırılmış. Taş Köprü"Dünya'da araç trafiğine açık en eski köprü" ünvanını bir kaç yıl önce kaybetmiş, artık sadece yaya trafiğine açık.Bizim hayal ettiğimiz Taş KöprüAslında köprü bizim gittiğimiz tarihte "köprülük" vazifesini bile yerine getiremiyordu, çünkü nehir kupkuru idi! Seyhan Nehri üzerinden yürüyerek de karşıya geçilebilirdi… Nehir baraj gölünü beslediği için zaman zaman böyle kuru olabiliyormuş. Şansımıza böyle bir manzara düştü… Gördüğümüz Taş KöprüBiz bu noktadan sonra Didemler ile buluşup araba ile gezmeye başladık. Ama siz Taş Köprü'den sonra biraz ilerideki Tarihi Kız Lisesi Binasını görüp, yolun karşısından sokaklara dalıp Ulu Cami Külliye'sine geçebilirsiniz. Burası da Ramazanoğulları Beyliğinin Adana'da bıraktığı izlerden.Ulu Cami KülliyesiUlu Cami Külliyesi içinde çay molası verilebilirAdana'nın ilk valisi Ziya Paşa'nın mezarını da bu bölgede görebilirsiniz.Ziya Paşa mezarıAdana Belediyesi'nin simgesi Büyük Saat'e de çok yakınsınız. Kendisi Türkiye'nin en uzun saat kulesi olmakla birlikte bizim gideceğimiz tarihte tadilatta olacağı tutmuş…Görmeyi beklediğimiz Büyük SaatGördüğümüz Büyük SaatÇarşıÇarşı Hamamı oldukça tarihi…Büyük saat etrafında çarşılar, yerel satıcılar göreceksiniz. Bu muhitteki Tarihi Kazancılar Çarşısı hem yerel esnaflarıyla, hem de Adana lezzetleri ile meşhur bir nokta.Eski Adana bölümünü bitirmiş bulunuyoruz. Buraya kadarki bölüm "Adanalıyık Allah'ın adamıyık" ruhunu sonuna kadar hissedeceğiniz, kozmopolit yapıyı göreceğiniz bölümdü. Bundan sonra gezeceğimiz noktalar normal bir büyük şehirde neler varsa onlar…Adana'ya dair noktalardan biri de Seyhan Baraj Gölü kıyıları… Buraya gelmek için dolmuş veya taksi kullanabilirsiniz. Adnan Menderes denilen bu bölge imara açık olmadığı için Adanalıların "tablacı" dediği seyyar tezgahlar var her yerde. Biz de bir tablacıda bicibicimizi yedik, göl kenarında araba ile tur attık…Baraj gölü etrafında gezinti yaptık, Sevgi Adası diye bir adacık gördük Göl ve Adana binalarını arkamıza aldığımız hatıra fotoğrafımızBu bölgede güzel manzaralı restoranlar da var. Biz Kaktüspark diye bir kafede göle karşı nargilelerimizi fokurdattık. Nargile ile ilgili kamu spotundan çok etkilenmiş olan benim uzun zamandan beri ilk nargile içişimdi, bir daha da ne zaman içerim bilmiyorum 🙂 Kaktüspark'ta Caillou da bizimleydiGeri kalan zamanımız otelimizin de yakın olduğu Gazi Paşa, Atatürk ve Ziya Paşa Caddeleri civarında geçti.Atatürk ve Ziyapaşa Caddeleri'nin kesişimindeki Atatürk Parkı'ndaki Atatürk heykeli, "Atatürk'ün kendi heykeli ile aynı karede fotoğraflandığı tek heykel" imiş. Bu bilgiyi de müzedeki çok sevdiğimiz güvenlik görevlisi abiden öğrendik, kendisine sonsuz teşekkür.Heykelin arkasından gelen ışık hüzmeleri ile çok güzel bir fotoğraf çekme imkanımız oldu. Tam da 29 ekim öncesi böyle bir fotoğrafa imza atan kocama bir alkış lütfen!Filtreler ile de süslediğimiz fotoğraf by OlgunZiya Paşa Caddesi Adana için Bağdat Caddesi kıvamında. Sıra sıra kafeler, lüks mağazalar hep burada… Ziya Paşa'yı kesen Metro Sineması Caddesi'ni de gezmeyi unutmuyoruz.Ziya Paşa CaddesiCanlı caddelerdenAdana'da Neler Yenir? Gelelim fasulyenin faydalarına… Sanırım Adana'yı ziyaret edecek bir çok kişinin motivasyonu yemekler olacaktır.Adana Kebabını yerinde yemek üzere bir restorana girdiğinizde racon şöyleymiş, önce masa mezeler ile donatılıyor, sonradan kebaba sıra geliyor. Midede yer kaldıysa! Acılı ezmeler, çiğ köfte, soğan salatası, içli köfte ve humus kebaptan önce mideye gidecek olanlar… Bunların yanında da tabii ki şalgam suyu içiyoruz, ama garsona ısmarlarken şalgam suyu değil de, "şalgam alayım" diyor, Adana usulü davranıyoruz 🙂Adana KebapBiz Adana'ya gelen ünlülerin mutlaka misafir edildiği, İstanbul'da da şubeleri olan Yüzevler'e gittik. Yeri Ziya Paşa'da.Yüzevler KebapBurası hariç araştırmalarımda öne çıkan Şadırvan, Eco'nın Yeri, Eyvan Kebap daha lokal bir deneyim yaşamak isterseniz arayıp bulabileceğiniz yerleden.Her öğün kebap yemeyelim derseniz de Ziya Paşa üzerinde ve yan sokaklarında hoş yerler var. Didem'in yazısındada bahsettiği Taps, Paşalimanı Restoranları gerçekten lezzetli alternatifler sundu. PaşalimanıAdana'nın sadece kebabı değil, sakatatı da meşhur. Yıllar önce internette görüp iğrendiğim ve ne olduğunu merak ettiğim şu yiyeceğin ismi şırdan, memleketi Adana imiş…Şırdan görseli Google'dan. Siz olsanız yer miydiniz?İçkinin üzerine yenen bir yiyecek olduğunu öğrendik ve cumartesi gecesi gittiğimiz 90'lar partisinin ardından Adana'da bol bulunan "paçacı"lardan birine gittik. Şırdan yemek ile yememek arasında gidip geliyordum ki şırdan bitmiş! E o zaman mumbar olsun dedik. Görüntü yok, lezzet varGörüntü yine iç açıcı olmasa da Adanalılar yiyip de ölmediğine göre biz de yedik…Adana'da gece alkol aldıktan sonra ciğer yemek de çok yaygınmış.Paçacılarda denemeniz gereken bir çorba da "çürük"! Bol sarmısaklı, kelle paça karışık değişik bir çorbamızdı…Bicibici Adana'ya özgü serinletici bir tatlı. Dondurmanın en ilkel versiyonu olarak çıkmış sanırım! Nişasta kalıpları üzerine gülsuyu, buzparçaları, pudra şekeri ve muz ilave ediliyor. Bicibici yemenin adresi Adnan Menderes'te göl kenarı tezgahlar ve Ora diye bir kafeymiş. Mükemmel bir tat olmasa da gelmişken denenmeli. Ne demişler? "Adanalıyık Allah'ın adamıyık, bici yerik, şalgam içerik." BicibiciBiz cuma akşamı Adana'ya iner inmez Gazi Paşa Parkı'nın hemen yanındaki Kazım Büfe'yi bulduk. Hürriyet'in En İyi 10 Büfe listesinde yer alan bu büfe benim Adana'da en sevdiğim yer oldu diyebilirim 🙂 Muzlu sütü ve tostu çok meşhur. Muzlu süt söylediğinizde 1 büyük bardak, bir de küçük bardakta veriyorlar. Yani 1 süt ısmarladığınızda 2 bardak süt geliyor, tıka basa doyuyorsunuz. Kazım Büfe'yi Adana'ya geldiğinizde sakın atlamayın! Görünen tüm bardaklar bizim! Gece sütümüz muzlu olsun!Kazım Büfe'de şalgam suyu da içebilirsiniz, şalgamın meyvesini de ikram ediyorlar. Eve götürmek için de şalgam aldık.Kahvaltı için Emirgan Sütiş'in göl manzaralı Adana şubesine gittik. Adana'da denizi aratmayan bu manzarayı çok sevdim! Kahvaltımız da lezzetliydi tabii ki… Adana Sütiş'te kahvaltıAdana'da gece hayatına da değinelim… Cumartesi gecesi Ziya Paşa Caddesi cıvıl cıvıldı. Biz bu cadde üzerindeki Cosecha adlı mekanda 90'lar partisine gittik. Şansımıza partinin konuğu 90'ların fenomen ismi Çelik'ti. Hayır mı şer mi bilmem ama, Adana'da Çelik konserine gideceğim asla aklıma gelmezdi.Ateşteyim ateşte ateşte…Gece hayatının canlı olduğu bir diğer cadde de Turgut Özal Bulvarı imiş. Hayal Kahvesi Adana, La Noche gibi popüler duraklar buradaymış.Adana gezimiz hem turist gibi yeni bir yer keşfettiğimiz, hem de Didem, Burak ve küçük Beyaz sayesinde şehrin yerlisi gibi takıldığımız bir deneyim oldu. Biz de onları İzmir'de gezdirmeyi çok istiyor, rövanşa mutlaka bekliyoruz…Didem'in birlikte geçirdiğimiz haftasonu ile ilgili yazısı için tık tık…Gastronomik destinasyonlar ilginizi çekiyorsa Antakya yazıma tık tık…Bunu paylaş:Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)İlgili Paylaş gurme tur , kültür turu , Şehir turu , tarih , yeme içme