Kalimnos Adası Gezi Notları

Biz Türkler Yunan adalarını çok sevdik. Mavi beyaz renkleri, doğallığı, tahta sandalyeleri, ahtapotu, kalamarı, uzosu ve hatta Mythos'u ile gönüllere taht kuran bir tatil seçeneği oldu bizim için Yunan adaları…

Yunan adalarına gitmek isteyip Google'da bir arama yapan herkes illa ki Ayağımın Tozuyla'nın yazılarına rastlıyor. Beni bu blog camiasında ünlü yapan şey Yunan adaları diyebilirim 🙂

Madem Türk halkı Yunan adalarını benden okumayı seviyor, ben de gezip size anlatmayı seviyorum; ve madem Turgutreis'ten Kalymnos'a karşılıklı seferler başladı, ne duruyoruz?

Gürültüsüz, gösterişsiz ve ucuz tatil yapmak isteyenleri Kalimnos'a alalım…

Kalymnos Adası Bodrum'un karşısında kalıyor. Biz Türkler buraya "Kelemez" veya "Kilimli" diyormuşuz, ama ben burayı "Kalimnos" olarak tanıdığımı itiraf etmeliyim.

Kalimnos, bizim tarih derslerinde duyduğumuz 12 adalar grubundan. Vikipedi'den 12 adalar ile ilgili aldığım kısa ve ilginç bilgiyi paylaşıyorum:

"On İki Ada" denilen adalar grubunda, isminin çağrıştırdığı gibi sadece 12 adet ada yoktur. 12 ada olarak adlandırılan bu ada grubunun sadece büyük olanlarını sayarsanız 14 ada, büyüklü küçüklü hepsini sayarsanız 20'den fazla ada ve adacık vardır. Buradaki 12 sayısı adaların sayısını ifade etmek için değil; "12 üyeli meclisle yönetilen adalar" anlamındadır.

1912 yılında Uşi antlaşması ile İtalyanlara geçmiş bu adacıklar. Yunanistan'a verilmesi ise 1947'yi buluyor.

İnsan bazen "iyi ki bizde kalmamışlar" diyor. Yoksa bu küçük sevimli evlerin yerine yazlık siteler ve dev oteller dikilmiş olması muhtemeldi… Zira biz elimizdeki 3-5 adayı "imza kampanyaları" ile korumaya çalışıyoruz şu günlerde (Bozcaada şimdilik kurtuldu, önümüzdeki yıllarda neler olacak bakalım).

Kendini modern dünyanın kollarına bırakmamış Kalimnos

12 adaların içinde Kos ve Rodos'tan sonra en turistik ve popüler olan ada Kalymnos'muş. Popüler dediğime de bakmayın, diğer adalara göre oldukça sakin buldum ben Kalimnos'u. Bir yerlere yetişme derdinde olmadan gezebileceğiniz, zamanı yavaşlatabileceğiniz bir ada. Kafa dinlemek, hayatınızı gözden geçirmek ve yeni kararlar almak için son derece uygun bir yer olduğunu söyleyebilirim.

Kalimnos'ta meşhur olan şeyler:

Sünger avı: Zamanında sünger ticareti ile zenginliğe kavuşmuş bir ada burası. Sünger avlayan dalgıçlı hediyelik eşyalar ve sudan çıkarılmış hakiki süngerler dükkanlarda yeralıyor.

Süngeri ile meşhur bir ada

Kekik balı: Adanın doğal mamülü kekik balı mutlaka denenmeli, beğenirseniz alınmalı. Biz aldık, severek tükettik.

Dağ tırmanışı: Adanın kel ve kayalık dağları tırmanmaya ideal bir zemin oluşturuyor ki dünyanın dört bir yanından dağcılar Kalimnos'a tırmanmaya geliyor.

Kel dağlar adanın her yerinde

Turizm: Berrak sulara, bakir plajlara sahip bir adadayız. Şu an en adanın en önemli geçim kaynağı turizm.

Berrak suları ile tatil cenneti de diyebiliriz

Kalimnos Adası'na Ulaşım

Bu sene Turgutreis Limanı'ndan cumartesi günleri Kalimnos'a, pazar günleri ise Leros'a aynı gün gidip dönebileceğiniz seferler koymuşlar. Leros daha küçük ve daha sevimli oluşuyla Türkler tarafından daha çok sevilince yaz sonuna doğru cuma günleri de seferler başlamıştı.

Seferleri dünzenleyen firma Bodrum Feribot. Adresi burada. 2016'da sadece bu firma Kalimnos'a Türkiye'den direkt ulaşım sağlıyordu. Önümüzdeki yıllarda durum değişir mi, göreceğiz.

2016'da Kalimnos'a sadece cumartesi günleri karşılıklı seferler düzenlendi. Önümüzdeki yıllarda bu da değişebilir.

2016'da tek yön 25 euro, aynı gün gidiş dönüş 32 euro, farklı günlerde gidiş geliş ise 45 euro idi.

Kalimnos'a gidebilmek için öncelikle Bodrum'a atalım kendimizi, daha sonra bu 4 seçenekten birini tercih edebiliriz:

1- Cumartesi Turgutreis'ten Kalimnos'a gidip, aynı akşam üstü geri dönmek. Günübirlik ziyaret.

2- Cuma günü (sefer varsa) Turgutreis'ten Leros'a gidip geceyi Leros'ta geçirmek. Cumartesi sabah Yunan feribotları ile Kalymnos'a geçmek ve cumartesi akşamüstü Kalymnos'tan Turgutreis'e dönmek.

3- Cumartesi günü Turgutreis'ten Kalimnos'a gitmek, 1 gece konaklayıp pazar sabahı Yunan feribotları ile Leros'a geçmek. Pazar akşamüstü Leros'tan Turgutreis'e geri dönmek.

4- Günlere bağlı kalmadan Kalymnos'a Kos üzerinden ulaşmak. İstediğiniz kadar kalmak.

Biz 2016 ağustos ayında kardeşim Hale ve ailesiyle ilk olarak 1. maddeyi uyguladık, yani günübirlik bir ziyaret gerçekleştirdik. Kimseye tavsiye etmiyorum, çünkü pasaport kontrollerinde o kadar sıra bekleyip adada 4-5 saat geçirmek bizi hiç tatmin etmedi. Üstelik Kalimnos'u çok sakin, güzel ve ucuz bulduk. Tadı damağımızda adadan ayrıldığımızda "mutlaka tekrar gelmeliyiz" diyordum.

Ağustos 2016 Kalimnos hatırası

Ve çok geçmeden eylülün ilk haftası bu sefer 3. maddeyi uygulamak üzere gittik Kalimnos'a. 1 gece konakladık, harika yemekler yedik ve pazar sabahı Leros'a geçtik.

Eylül 2016'da çekirdek aile olarak tekrar Kalymnos'taydık. Bu sefer 1 gece kaldık

Kalymnos – Leros biletimizi Kalimnos'a inince feribot iskelesinden aldık ama bu adresten de alınabilirdi.

Küçük bir hatırlatma: Leros Türkler arasında bayağı popüler, o yüzden Leros biletleri çok çabuk tükeniyor. Kalimnos'a gidip Leros'tan geri dönmeyi planlıyorsanız biletinizi almadan önce her iki destinasyondan da biletlerin tükenmediğine emin olun.

Önemli bir bilgi: Kalimnos'a gitmek istiyorsanız Schengen vizeniz hazır olmalı. Kalimnos'a girişte kapı vizesi verilmiyor. Kapı vizesi ile giriş yapmayı düşünüyorsanız mutlaka önce Kos'a gidin, vizeyi halledip Kos üzerinden Kalymnos'a geçin.

Anlayacağınız 2016'da durumlar böyleydi, önümüzdeki sene neler olur göreceğiz.

Kalimnos'ta ada içi Ulaşım:

Günübirlik gidecekseniz araba kiralamanızı önermiyorum. Çünkü araba kiralamak belli bir zaman kaybına yol açıyor ve zaten sizin adada çok sınırlı vaktiniz var. Her yeri görmeniz de şart değil, merkezde takılıp yürüyerek gezersiniz, limanın biraz daha ötesindeki plajda yüzmeye gidebilirsiniz.

Veya bizim de yaptığımız gibi bir taksi ile anlaşabilirsiniz. Yanlış hatırlamıyorsam 20 euroya anlaşmıştık.

Biz 2. gittiğimizde 1 gece konaklayacağımız için araba kiraladık. Kiralama şirketleri 2 tane filan zaten, onlar da limanın hemen karşısında kalıyorlar. Klasik Türk ehliyeti ile kiralamak mümkün.

1 günlüğüne 40 euro verdik biz, en küçüğün bir büyüğü bir arabaydı, yine de küçüktü aslında 🙂

Kalimnos'ta Konaklama:

Adada Booking.com'da olmayan pek çok irili ufaklı pansiyon var, fiyatları da çok uygun. Araba kiralayacaksanız mesafeler de kısa olduğu için herhangi bir yerde kalabilir, ekonomi yapabilirsiniz.

Biz adanın en turistik yeri olarak bilinen Masouri'de kaldık.

Masouri, dağ eteğinde bir yer olduğu için konaklama yapılabilen tesislerin manzarası güzel oluyor. Biz akşam yemeğini orada yiyecektik, yemekten sonra da yürüyüş yaparız diye düşünmüştüm. Ama yürüyüşe pek elverişli bir yer değildi.

Bizim otelimiz Hotel Continental idi. Kalimnos koşullarına göre büyük bir oteldi, odada mutfağının olması tercih sebebimdi. Ne de olsa yanımızda bir ek gıda bebeği vardı.

Kalimnos'taki bir çok tesise göre pahalı bir fiyatı vardı: Geceliği 50 euro. En azından odamız denize bakıyordu.

Odamızdan manzara

Ben otelde rahat ettiğimi söyleyebilirim, memnun kaldım. Kahvaltı ederken manzaramız da müthişti. Tabi daha Yunanlı tarzda, daha samimi ve daha ucuz yerler de bulmak mümkün.

Kalimnos'ta Neler yapılır:

Kalimnos Limanı'na yanaştığınızda kel bir dağın eteğinde kutu kutu ev manzarası karşılıyor sizi. İlk bakışta çorak bir manzara, çöle düşmüş gibi hissediyorsunuz. Ama içerilere girdikçe biraz daha yeşil olduğunu göreceksiniz.

Burası da Kalymnos: Oldukça kel bir dağ ve ona yaslanmış kutucuk evler

Burası da Kalymnos: Bir Yunan adası ne kadar yeşil olabilirse…

Pothia

Kalymnos adasının merkezine Pothia deniliyor, limanın da olduğu kent burası. Adanın en büyük merkezi Pothia, diğer köyler çok daha küçük.

Tepeden Pothia, Kalimnos'un merkezi

Pothia sahilinde sıra sıra kafeler var; tahta – kumaş sandalyelerin denize doğru baktığı, klasik Yunan kafeleri.

Pothia

Pothia sokakları

Sahilde yürüyüp aşağıdaki kilisenin yan sokağından içeri girdiğinizde uzun bir caddeye gelmiş oluyorsunuz. Burası Kalymnos'un merkezi bir caddesi denilebilir.

Kalimnos Sahilinde bu yapıyı bulup yan sokağına girin

Böyle bir alışveriş caddesine geleceksiniz

Bu cadde üzerinde size önereceğim bir dükkan var:

İsmini ben okuyamayacağım, siz anlayın tabeladan 🙂

Burada taze üretim inek ve keçi yoğurtları, kekik balları, kapari yaprağı turşusu gibi yerel ürünler satılıyor. Bence mutlaka uğranmalı ve bir şeyler almalı. Dükkan sahibi her alışveriş yapana minik hediyeler veriyordu. Çok tatlı bir işletme.

Yerel süt ürünlerinden denemelisiniz

Pothia merkezde mutlaka görmenizi önereceğim nokta St Savvas Kilisesi. Burası Kalimnos'a tepeden bakan bir yapı. Oraya giden yol ise temiz badanalı müstakil evlerin arasından, daracık sokaklardan ilerliyor, tam bir Yunan adası deneyimi. Bizi taksici götürdü ama navigasyonla gitmek de zor olmamalı.

St Savvas Kilisesi

Vlychadia Plajı

Biz adayı günübirlik ziyaret ettiğimizde merkezde bir taksi ile anlaşıp St Savvas'a çıkmıştık ve oradan Vlychadia plajına gitmiştik. Bu plaj merkeze çok yakın olduğu için yolda zaman kaybetmemek adına tercih ettiğimiz, hem de güzel olduğunu duyduğumuz bir yerdi. Hakikaten de çok isabetli olmuş.

Vlycahadia, sahilinde 2 plajı olan küçük bir köy. 2 plajdan biri taşlı, diğeri kumlu. İkisi birbirine çok yakın, çok büyük plajlar değiller.

Taşlı olan bölümde deniz daha berrak, kafe işletmesi de daha modern görünümlü.

Taşlı bölüm, suyun rengi bayağı iyi!

Kumlu bölüm ise "kumlu" olduğu için bizim tercihimiz oldu. 1,5 yaşındaki yeğenim Kerem rahat rahat koşup denize girdi. O yaştaki çocuklar için "denize gitmek" demek, denizin kumla buluştuğu noktada vakit geçirmek demek çünkü.

Vlychadia Plajı

Vlychadia Plajı

Vlychadia Plajı

Kumlu plajın arkasındaki restoranda oturduk biz de. 2 işletme var gibiydi ama biz gittiğimizde birisi açıktı: Denize sırtınızı döndüğünüzde sağdaki.

Mütevazı bir taverna

Burada 5 bira, 1 döner, 1 patates, 1 Frape ye ne kadar ödediğimizi duyunca bence siz de buraya gelmek isteyeceksiniz: Tam 15.5 euro! Aşmış euro kuru bile bu restoranı pahalı kılamıyor.

Masouri Köyü

Kalimnos'a kalmalı geldiğimizde ise adanın en turistik noktası olan Masouri köyünde takıldık. Burası limandan 15 dakika uzaklıkta (araba ile). Otelimizi de Masouri'den seçmiştim zaten. Odamıza yerleşip plaja indik.

Masouri köyü adanın en popüler noktalarından

Masouri, dağın yamacına kurulmuş bir köy. Sırtını yasladığı dağ tırmanışçılar için iyi bir platform olmalı ki, köyde dağcılara hitaben birçok dükkan ve kafe bulunuyor. Hiçbir Yunan adasında görmediğim outdoor spor malzemeleri satan yerler burada vardı.

Dağcı ayakkabılarından dekor oluşturmuş bir kafe

Dağ yamacında bir yer olduğu için denize tepeden bakıyorsunuz Masouri'de. Plaja ulaşmak içinse epey merdiven inmeniz gerekiyor. Bebek arabası ile pek tavsiye edeceğim bir tecrübe olmadı. Denizi de o kadar süper değildi. Girmek bile istemedim. Sadece karşıdaki Telendos adasına bakan manzarası çok hoştu.

Denize tepeden bakıyorsunuz

Denize merdivenle iniyorsunuz

Tepeden manzara güzel ama…

Denizi çok da mükemmel değil

Masouri sahilinde karşıya baktığınızda gördüğünüz üçgen dağ Telendos adası olarak geçiyor. Burada birkaç ev haricinde doğal ortamında yaşayan keçiler filan varmış. Masouri'den Telendos'a tekneler kalkıyormuş ama gitmeye değer mi bilmem.

Masouri gecelerini daha hareketli hayal etmiştim fakat belki de eylül olduğu için epey sakin buldum ortamı. Gözüme kestirip gidemediğim Azul Wine Bar'ı siz değerlendirebilirsiniz.

Panormos Köyü

Masouri'ye giderken yol üstünde küçük tatlı bir köy. Çok bir atraksiyon beklemeyin tabi, normal bir yerleşim yeri…

Bu köyün Linaria adlı sahiline güneşi batırmaya gittik. Beklediğimden daha küçük bir sahildi, doğal ve hoş bir manzara vardı.

Linaria'da gün batımı

Tüm doğallığı ile Linaria Plajı

Günün son demleri

Vathi Köyü

Vathi köyüne istesek pekala vakit ayırabilirdik ama Masouri'deki kafede oturup kitap okumak, dinlenmek daha cazip geldi.

Vathi, Kos'tan kalkan tekne turlarının uğradığı, yelkenlilerin demir aldığı bir koya sahip. Belki denize girmeye gidilebilirdi.

Benim kalmalı gidenlere önerilerim bunlar. Daha uzun kalacaksanız adanın birçok bakir plajı var. Tadını çıkarın derim. Ama Kalimnos'un gerçekten sakin ve gösterişsiz olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Büyük beklentilerle giderseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz ama modunuzu dinlenmeye ayarlarsanız çok keyif alabileceğiniz bir ada.

Kalimnos'ta neler yenir?

Kalimnos'ta Yunan mutfağını deneyimleyebileceğiniz çok lezzetli noktalar var.

İlki günübirlik gittiğimizde öğlen yemeği için tercih ettiğimiz merkezdeki sahilde Stukas Tavern. Hem yemekler, hem de ilgi alaka çok iyiydi. "On the house" ikram piyaz tabağı, yine ikram olarak sundukları tatlı ve sonunda hediye ile uğurlamaları çok hoşumuza gitti. Fiyat da kişi başı 15-20 euro civarıydı.

Stukas Tavern

Stukas tavernada yediklerimiz

İkram tatlımız ve küçük hediyemiz

İkinci gidişimizde akşam yemeğimizi Masouri'deki meşhur Aegean Tavern'de yedik. Zaten Kalimnos'a tekrar gelmek istememin en büyük sebebiydi burası. Hem manzarası, hem ortamı, hem de yemekler iyi diye duymuştuk. Hakikaten de öyleydi!

Aegean Tavern Kalimnos'un en iyi restoranlarından

Ortam şık, manzara hoş

Yemekler hem sunum, hem de lezzet olarak başarılıydı. Bizim için adeta gastronomik bir şölen niteliğindeki bu sofradan tıka basa doymuş olarak kalktık. Yemeğin sonunda ikram olarak gelen ballı lokma tatlısını da yiyince hesabı beklemeye koyulduk. Toplam hesap 45 euro gelince hakikaten çok şaşırdık.

Aegean Tavern'de yediklerimiz

Resimde görülenlerin haricinde ana yemek olarak günün balığını tercih ettik. Gelen balığı çok beğenip adını sorduk, "İskaroz balığı" olduğunu öğrenip kenara not ettik.

Biz son zamanlarda bebeğimizi sağlıklı besleyebilmek adına "hangi balık hangi ayda yenmeli" bilgisinin peşine düştük ve bu amaçla bir balık atlası edindik. Atlas gelince hemen açıp iskaroz balığına baktım. Lezzetsiz bir balık olduğu yazıyordu. Biz Kalimnos'ta iskaroza bayılmıştık oysa ki. Şimdi balıktan anlayan okuyucularım, siz bana söyleyin: Biz mi ağzımızın tadını bilmiyoruz, yoksa Aegean Tavern lezzetsiz balığı çok mu iyi pişirmişti?

Kalimnos'tan ertesi sabah ayrılıp Leros'a geçtik. Minik bir ada olan Leros, dakikada 10 instagram karesi şirinliğindeydi. Küçücük merkezinin her yanı fotojenikti anlayacağınız. Leros ile ilgili bir yazı yazar mıyım bilmiyorum ama yazmazsam da siz adanın meşhur restoranı Mylos Tavern'de bir şeyler yemeden dönmeyin…

Masmavi Leros

Mavilikle kalın…

Yeni yazılarımı ve seyahatlerimi takip etmek için facebook sayfamı beğenebilir, beni Instagramdan takibe alabilirsiniz…