Dünya’nın en büyük ikinci kanyonu olduğu iddia edilen yerin ülkemizde olduğunu olduğunu biliyor muydunuz? İtiraf ediyorum ki Uşak’taki Ulubey Kanyonu‘nu ben de çok yakın bir geçmişte öğrendim. Bilginin kesinliğinden emin değilim, sanırım bu ünvanı üstlenen başka yerler de varmış ama Uşak belediyesi kanyon girişine iddialı bir şekilde tabelasını asmış. Bize de inanmak düştü 🙂
Ulubey Kanyonu’nda, ailecek
Dünya’nın en büyük kanyonu ise Amerika’nın Arizona eyaletindeki Grand Canyon imiş.
Sosyal medyada Ulubey Kanyonu’nu paylaştığımda Kastamonu’daki “Valla Kanyonu” da gündeme geldi ama araştırmalarım sonucu gördüm ki Valla Kanyonu Dünya’nın “en derin” ikinci kanyonu imiş. Ülkemizde neler varmış neler diyor, bir gün onu da görmeyi ve yazmayı umuyorum.
Peki bir coğrafi terim olarak “kanyon” ne demekti? Bir akarsuyun oyarak oluşturduğu derin vadilere kanyon deniliyormuş.
Tek cümlelik coğrafya dersimizi geride bıraktığımıza göre gelelim Ulubey Kanyonu’na. Uşak’ın Ulubey ilçesine bağlı bu yer 2015’te yapılmış olan cam teras ile turizme açılmış.
Eskişehir’den dönerken biz de yolumuzu düşürdük. Eğer siz de Ulubey Kanyonu’na bir Eskişehir gezisi öncesinde veya sonrasında uğrayacaksanız Eskişehir Gezi Rehberime de bir göz atın.
Fotoğrafın sol üst tarafına doğru bakıp cam terası seçebilirsiniz.
Ulubey Kanyonu manzarası. Fotoğrafta derinlik çok seçilmese de oldukça derin olduğunu söyleyebilirim
Ulubey Kanyonu’na Nasıl Gidilir
Ulubey Kanyonu kara yolu ile gidilmesi gereken bir yer. Biz şahsi aracımız ile ulaştık, ama pek çok tur otobüsü gördük. Uşak’tan yarım saat uzaklıktaki bu kanyona gidiş yolu gayet düzgün.
Uşak merkezden toplu taşıma ile ulaşmak da mümkünmüş.
Ulubey Kanyonu Cam Teras
Ulubey Kanyonu, Büyük Menderes nehrinin bir kolu olan Ulubey Çayı tarafından oluşmuş; uzunluğu 45 km olan, derinliği ise 50 ile 170 metre arasında değişen bir kanyon.
Ulubey Kanyonu zemininde incecik akan çayı görebilirsiniz.
Kanyonun bir doğa mucizesi olmasının yanı sıra kanyona 2015 yılında yapılmış olan cam teras turistlerin çok ilgisini çekiyor.
Cam teraslı bölüme girişin 3 tl ücreti var ve girerken ayağınıza bez bir galoş giymeniz bekleniyor. Bu galoşlar cam terasın çizilmemesi için alınmış bir önlem. Ama bizim gittiğimiz gün galoş bitmişti, ayakkabılarımızla girdik.
Yükseklik korkunuz varsa cam teras sizin için adrenalin dolu bir tecrübeye dönüşebilir.
Aşağıya bakamıyorum!
Cam teras haricindeki bölümlerde kanyon manzarasını izlemek ücretsiz, kanyonun içine inebildiğiniz patikalar ve trekking rotaları da var. Kanyonun ortasında göreceğiniz Türk bayraklı tepeye kadar tırmanmak da mümkün. Bu tepeye tırmanıldığında 360 derecelik kanyon manzarası oldukça etkileyici oluyormuş. Kanyonda yamaç paraşütü gibi aktivitelerin planlanması da gündemdeymiş.
Bu bayraklı tepeye kadar çıkanlar vardı
Kanyonun bulunduğu alanda bir de kıl çadır kurulmuş. Çocuklar için de deveye binme aktivitesi vardı. Bir de hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar var.
Bizim gittiğimiz gün 1 mayıs olmasına rağmen hava o kadar bozuktu ki çareyi kanyonun dinlenme tesisinde vakit geçirmekte bulduk. Genelde böyle “mecburiyet tesisi” gibi işletilen yerlerde kötü servis olur ama biz içtiğimiz çayı ve yediğimiz köstebek pastayı çok beğendik. Yemekler de uzaktan güzel görünüyordu.
Ulubey Kanyonu’nun kafeteryasından kanyon ve cam terasın görünümü
Eğer hava bozuk olmasaydı bizim Ulubey Kanyonu’nundan sonra gideceğimiz yer Clandras Şelalesi olacaktı. Ben fotoğraflarını görüp çok beğenmiştim. Ama güzel bir havada daha geniş bir zaman diliminde orayı ziyaret etmeye karar verdik.
Uşak’ın Karahallı ilçesine bağlı olan bu şelale, Banaz çayı üzerindeymiş. Banaz üzerindeki taş köprü (Clandras Köprüsü) fotoğraflardan görüldüğü kadarıyla çok eski olduğu için hoş bir görüntü yaratıyor. Gitmişken Clandras Şelalesi etrafındaki mesire yerinde piknik yapmak gerekirmiş.
Clandras Şelalesi görseli Google’dan
Ulubey Kanyonu tarafına bir gezi yaparsanız Blaundus Antik Kenti de görmeniz gereken yerlerden biri. Anlayacağınız “Uşak’ta da gezilecek ne var ki” demeden önce iyi düşünmek lazımmış 🙂
Blaundus Antik Kenti ismi gibi ilginç görünüyor. Görsel Google’dan alıntıdır.
Ulubey Kanyonu, Denizli yolu üzerinde. Ulubey civarını keşfettikten sonra ertesi gününüzü Güney Şelalesi’ne uğrayarak Pamukkale ve Denizli’ye ayırabilirsiniz. Pamukkale ve Denizli notlarım bu linkte.
Bir gün sonra da Türkiye’nin Maldivleri olarak ünlenmiş Salda Gölü’ne rotayı çevirip 3 günlük bir gezi planı oluşturabilirsiniz. Salda Gölü gezi notları ise bu linkte.
Ülkemizi keşfetmeye devam edeceğiz. Takipte kalmak isterseniz Facebook sayfama ve Instagram hesabıma göz atın derim 🙂
Yorumlar (1)
Elinize sağlık, yeni bir yer öğrenmiş olduk.