Sosyal medyada paylaşmamla “Neresi bu Çökertme?” sorularına boğulmam bir oldu. Muğla’nın Milas ilçesine bağlı küçük bir köy Çökertme. Bodrumlu komşusu Mazı’ya göre biraz daha gölgede kalmış belki ama güzellikte ve sakinlikte yarışır.
Çökertme’nin haritadaki yeri. Sahil şeridi Mazı, Çökertme, Ören, Akbük ve Akyaka gibi ilerliyor.
Baştan söyleyeyim, meşhur Bodrum türküsü “Çökertme’den çıktım da Halil’im” deki Çökertme burası değil. Bodrum’da da bir Çökertme Caddesi varmış. Anlayacağınız Halil’im türküsünde bahsedilen yer Bodrum’daymış. “Çökertme Kebabı” olarak bildiğimiz yemeğin çıkış noktası da Bodrumla ilgili. Yani şimdi anlatacağım “Çökertme” o kadar da meşhur değil. Bundan sonra da olur mu bilmiyorum 🙂
Ha pardon, Çökertme’yi Mandıra Filozofu filminden tanımış olabilirsiniz belki… Tam da burada çekilmiş çünkü.
Çökertme, ıssızlığın Türkiye temsilcilerinden olmasını kara yolundan biraz meşakkatli olan ulaşımına borçlu. Teknelerin ve mavi tur yapanların uğrak noktası.
Çökertme’ye ulaşım biraz zorlu dedim ama çok da abartılacak gibi değil. Yine de inişli çıkışlı virajlı yolların tek şerit gidiş, tek şerit dönüş olduğunu belirteyim. Ama yolun asfalt zemini gayet düzgün. Milas Bodrum Havaalanı’ndan yaklaşık 1 saat uzaklaşarak bu kadar sakin bir yere gelinebilmesi mucize gibi.
Yolda giderken yol kenarındaki zeytin ağaçları arasında üzeri kubbeli taş yapılar dikkatimizi çekti. Bana kalsa bakar kör gibi davranıp basıp geçecektim ama Olgun’un ilgisini çekti ve küçük bir Google araması ile bunların yağmur suyu toplamak için yapılmış “sarnıçlar” olduğunu öğrendik. Yalnız gezmediğime şükrettiğim anlardandı, birinin farkedip umursamadığını diğeri araştırıyor ve sonuçta çok daha farklı gözle görüyorsunuz dünyayı.
Çökertme’yi şöyle hayal edebilirsiniz: Dağlarla çevrili bir koy, muhteşem bir deniz, ufukta tekneler, karada tek sıra az katlı pansiyon ve restoranlar. Bizim Türkiye’de görmeye alışık olmadığımız bir sakinlik, Yunan adası havasında bir ortam.
Restoranlar ve pansiyonlar denize 2-3 adım ötede olduğu için denizle iç içe bir tatil hayaledenler yolunu Çökertme’ye düşürebilir.
Burada bir yürüyüş yolu, çarşı, müzikli bir eğlence mekanı beklemeyin. Çökertme’de tatil yapma şekli şöyle: Yüzünü denizde yıkamak, sonra bir şeyler yemek, kitap okumak, bir şeyler içmek, tavla ve iskambil oynamak, yine denize girmek, biraz uyumak, yemek yemek ve tekrar uyumak gibi…
Dolayısıyla burada yapacağınız 5-7 günlük tatiller biraz sıkıcı olabilir. Kişiliğinizi tahlil edin ve ona göre gidin. Örneğin benim gibi aktivite ve yürüyüş seven birisi için Çökertme maksimum 2 günlük bir tatil yeri. Ama yatarak kitap okuyup günler geçirebilirim diyenler daha uzun kalabilirler.
Çökertme’de Konaklama
Bizim kaldığımız ev-pansiyon o kadar ilgi gördü ki biz çıkar çıkmaz kaldığımız odaya bir takipçim yerleşmişti bile! Hiçbir konaklama tesisi ile ilgili bu kadar soru almamıştım.
Kaldığımız Beyaz ev. Fotoğrafı denizin içinden çektim.
Beyaz Ev Çökertme, denize en yakın konumda odalara sahip sadece 5 odalı bir işletme. Airbnb linkinden ulaşabilirsiniz ama direkt iletişim kurmak isteyenler instagramdaki şu paylaşımımda telefon numarasını bulabilir. Filiz Hanım’a selamımı iletebilirsiniz. Paylaşımımdaki videoyu da mutlaka izleyin.
Odamızın kapısından manzara
Burası yataktan denizi görebileceğiniz, gece dalga sesiyle uyuyabileceğiniz, sadece 2 adım atarak denize girebileceğiniz bir yer. Konum olarak müthiş. Ama öyle lüks bir yer beklemeyin. Geceliğine oda başı 400 lira ödediğimiz bu konaklama tesisinde biz bebekle gerçekten rahat ettik.
Odamızın önündeki terastan
Ama biz oradayken tesadüfen sular kesikti ve öyle profosyonel bir otelcilik hizmeti olmadığı için dökme su ile el yıkadık. Ayrıca fiyata sadece kahvaltı dahil olduğunu düşünürsek ucuz diyemeyiz ama konum olarak gerçekten çok elverişli.
Kahvaltı masamızdan manzara
Daha uygun fiyatlı konaklama tesisleri de var. Çökertme Butik Otel, Rosemary Otel, Orhan Pansiyon gibi konaklama seçenekleri gözüme çarpmıştı.
Çökertme’de Neler Yapılır?
Aslında çok da anlatılacak bir şey yok, yüzülür, yatılır, kitap okunur, yenilir içilir demiştim…
Arkadaş grubunuzla gidip kutu oyunu oynamak için veya rakı masasında kesintisiz sohbet etmek için güzel bir yer.
Günübirlik giderseniz de sahildeki restoranların şezlong şemsiyelerini kullanarak denizin tadını çıkarabilirsiniz.
Deniz muhteşem! Taşlık olduğu için deniz ayakkabısı iyi olur.
Çökertme’ye gitmişken 10 dakika yürüyüşle “Mandıra Filozofu koyu“na da uğrayın mutlaka. Ben resimlerini gördüm, çok beğendim. Hatta kardeşimle gitmeye yeltendik ama ters yöne yürümüşüz. 2 çocukla babalarını uzun süre yalnız bırakmak istemediğimden, hava da onları götürmek için fazla sıcak olduğundan biz pas geçmek zorunda kaldık. Ama siz mutlaka gidin olur mu? Sahilde yürürken deniz solunuzda, restoranlar sağınızda kalsın ve öyle yürüyün.
Yürümek istemeyenler için Mandıra Filozofu Koyu’na tekneyle de gitmek mantıklı. Kişibaşı 15 liraya götürebileceklerini söylemişlerdi bize. Çökertme Restoran’dan bilgi almıştık.
Araçla ulaşım pek de mümkün değilmiş, aracın 4×4 olması gerekirmiş.
Umay kızım burada 4,5 aylık
Çökertme’den yan köy Mazı’ya geçip, diğer günler de Ören ve Akbük gibi koyları keşfetmeli bir Bodrum – Akyaka arası gezi planı yapabilirsiniz. Veya Bodrum’dan Akyaka’ya giderken bu aradaki yerlere uğramayı düşünebilirsiniz.
Çökertme’de Yeme İçme
Küçücük bir koya göre yeme içme alternatifleri fena değil. 4-5 tane hatta belki de daha fazla restoran var. Balık restoranlarının yanı sıra, köfte pilav türü yemekler bulabileceğiniz yerler de var. Aç kalmazsınız. Ama gastronomik tecrübeler de beklemiyoruz…
Biz hem öğlen hem akşam yemeğinde İhtiyar Balıkçı Restoran’ı tercih ettik. Burada kendimi bir Yunan tavernasında, hatta nedense tam da Kalimnos’ta hissettim. Dede mesleği balıkçılığı sürdüren ailenin hikayesini restoranın menüsünün kapağından okuyabilirsiniz.
İhtiyar Balıkçı Restorant koyun en sonunda. İsterseniz çakıllı plaja atılmış masalarda da yiyebilirsiniz
Servis biraz yavaştı ve hava kararmadan önce balık söylerseniz masanıza arılar üşüşüyordu. Kahve yaktık, kovaladık. Sorun yok.
Böyle küçük yerleri blogda yazdığımda “Melikecim keşke yazmasaydın, burası da bozulacak” gibi tepkiler alıyorum ama Çökertme’yi Ayşe Arman bile yazmış zamanında, ben yazınca mı bozulacak? diyor; Ayşe Arman’nın Çökertme yazısının linkini de buraya bırakıyorum.
Kafanızı boşaltacağınız sakin bir tatil diliyorum. Zamanınız yavaş aksın…
Çocuklu veya çocuksuz tatil anılarımızı ve seyahatlerimizi izlemek için Instagram hesabımı takibe almayı unutmayın!