"Ne? Festival mi? Tamam kutlarız, ayıp ettin…"
Cadılar Bayramı, yani "Halloween" kutlamak Türkiye'de yeni moda.
Ülkecek her tür kutlamayı sanki eskiden beri varmış gibi hemen kanıksıyoruz. Son zamanlarda sosyal medyada öyle garip günleri kutladığımızı görüyorum ki… "Kız çocukları günü", "Dünya makarna günü" gibi sonradan türemiş günleri hiç garipsemeden bağrımıza basmakta üstümüze yok.
Cadılar Bayramı'na da kayıtsız kalacak değildik, hemen onu da kutlamaya başladık. Sanırım ülkecek deliriyoruz ve her günü bayram ilan ediyoruz!
Bizim sırf eğlence ve etkinlik olsun diye kutladığımız Cadılar bayramı, dünyada özellikle Hristiyan camiasının uzun yıllardır kutladığı bir gün. Bu geleneğin tarihini internette aratıp bulabilirsiniz. Ben bu yazıda kendi yaşadığım Halloween tecrübelerini anlatmak istiyorum.
Amerika'da Halloween
Amerika tam bir tüketim ülkesi, dolayısıyla böyle özel günleri atlamadan, hakkını vererek kutluyorlar. Geçen sene bugünleri Amerikada'da geçirmiş biri olarak Cadılar bayramı ile igili süreci gözlemleyip ilginç bulduğum noktaları paylaşmak istiyorum. Bunu geçen sene hamile ve telaşlı halimle yapamadığım için bugün yapmayı uygun gördüm.
Öncelikle bilmenizi isterim ki ekim ayının gelmesi ile tüm marketlerin, otellerin konsepti değişiyor, balkabakları dekorasyondaki yerini alıyor.
Las Vegas Bellagio otelinde dekorasyon
Bazı ürünlerin balkabaklı aromaları piyasaya veriliyor. Örneğin Starbucks'ın "pumpkin spice" aromalı kahvesi ülkemizde bile satılıyor. Siyah ve beyaz renklerini sevdiğimiz Oreo'nun bile turuncusu raflara giriyor.
Eğer Amerika'daysanız bu değişimi sadece marketlerde değil, kafelerde, evlerin bahçelerinde, oturduğunuz sitenin güvenlik kabininde bile görebiliyorsunuz. Her yeri örümcek veya örümcek ağlarıyla kaplıyorlar, ortama bir kaç balkabağı serpiyorlar.
Gittiğimiz bir kafede örümcek ağlı tavan süslemesi yapmışlar
Gayri resmi yerleri kolayca kabullendik ama bizi en çok şaşırtan da bankaların bile süslenmiş olmasıydı. Nedense Türkiye'de bankalar çok ciddi ve resmi yerler olarak beynimize kazınmış. Şahsen ben hiçbir banka şubesini bu kadar süslü görmemiştim.
Amerika'da gittiğimiz bir banka şubesi, balkabakları orada bile var
Bu da bizimle ilgilenen memurun masası
Bu kadar süsün her sene yapılması elbette belli bir gider kalemi oluşturuyor, bana sorarsanız tam bir israf söz konusu. Ama bir yandan da ekim ayında böyle turuncu bir konseptin içine düşmek, küçük dokunuşlarla insanların hayata renk katması da hoşa gitmiyor değil.
Amerika'da erken başlayan Halloween rüzgarı tam da 31 ekime kadar sürüyor. Esas gün 31 ekim. O gün herkes ilginç kostümler giyip sıradışı makyajlar yapıyor.
Çocuklar kapı kapı gezip "trick or treat" diye soruyorlar. Yani "ya şeker ver ya da sana şaka yaparım" diyorlar. Genelde ev sahibi şeker veriyor, zaten bu sezonda dağıtılması için şekerleme paketleri satılıyor marketlerde.
Çocuklar çeşitli kostümler giyip eğleniyor, şeker topluyor
Bizim katıldığımız Haloween etkinliği San Diego'da Gaslamp District'te bir geçit töreni gibiydi… İnsanlar birbirinden ilginç kostümlerle sokaklarda geziyordu, normal kıyafetle gezen bir bizdik sanki…
Power Rangers olmak kırmızı ışıkta beklemeye engel değilmiş!
Superman'i polis tutuklarsa
Bira içen patlamış mısır, en beğendiğim kostümlerden biriydi
Türkiye'de Cadılar Bayramı ve Ekin
Bu sene ise ekim sonunda yolumuz bir aile ziyareti sebebiyle Ankara'ya düştü. Gittiğimiz tarihte eniştemizin çalıştığı okulda bir halloween partisi düzenleniyordu ve bizi de davet ettiler.
Ben ilk başta ciddiye almamıştım, zaten böyle detaylı kılık kıyafet işleri çok becerebildiğim şeyler değildir. Ama Ekin'in babaannesi duruma kayıtsız kalmamış ve Ekin'e bir pamuk prenses kostümü dikmiş.
Geçen seneki halloweenda karnımda olan Ekin bebek bu sene 11 aylık olmuştu ve bir halloween tecrübesi yaşamaya hazırdı. Zamanın böyle hızlı geçeceğini asla tahmin etmezdim!
En çok da çocuklar eğleniyor
Ekin'in ilk cadılar bayramı macerası da hatıra olarak burada bulunsun.
Açıkça fikrimi belirtmem gerekirse Cadılar bayramının ülkemizde bu kadar popüler olup ailelere kostüm aldırma zorunluluğu oluşturması çok da hoşuma giden bir durum değil. Gerçekten bir eksiğimiz bu muydu, bu kadar tüketerek yaşamak, yılda 1 gün giyilecek kıyafetlere onca para saçmak ne kadar doğru?
Yine de çocuklar için eğlenceli bir aktivite olduğu kesin. Belki kostümleri takas ederek bu israfın önüne geçilebilir.
Yeni yazılarımı takip etmek için Facebook sayfamı beğenebilir, Instagram'dan beni takibe alabilirsiniz.
Sevgiler…
Yorumlar (3)
bLOGUNUZU YENİ KEŞFETTİM İLK OKUDUĞUM YAZINIZ DA BU OLDU :) CADILAR BAYRAMI İLE İLGİLİ ABUR CUBURLARIN PEŞİNDEYİM BEN DE :d keşke buradaki markalar da yeni ve farklı ürünler çıkarsa..
Cadilar bayraminda cinayet islenen filmlerden sonra cadilar bayrsmi hic cekici gelmiyor ama genede gzl yazi
Cadılar bayramını çok güzzel anlatmışsınız. özellikle süpermenin yakalanma resmine çok güldüm.\r\nteşekkürler.